فَمِنْهُ اَسْمَاءُ الْاَفْعَالِ، وَ هُوَ مَا كَانَ بِمَعْنَى الْاَمْرِ أَوِ الْمَاضِى وَ يَعْمَلُ عَمَلَ مُسَمَّاهُ وَ لاَ يَتَقَدَّمُ مَعْمُولُهُ عَلَيْهِ الأَوَّلُ، نَحْوُ؛ هَا زَيْدًا أَيْ خُذْهُ، وَ رُوَيْدَ زَيْدًا أَيْ اَمْهِلْهُ، وَ هَلُمَّ زَيْدًا أَيْ اَخْضِرْهُ، وَ هَاتِ شَيْئًا أَيْ اَعْطِهِ، وَ حَيَّهَلْ الثَّرِيدَ أَيْ اِيتِهِ، وَ بَلْهُ زَيْدًا أَيْ دَعْهُ، عَلَيْكَ زَيْدًا أَيْ اَلْزِمْهُ وَ دُونَكَ عَمْرًا أَيْ خُذْهُ، وَ تَرَاكِ زَيْدًا أَيْ اُتْرُكْهُ وَ غَيْرِ ذَلِكَ. وَ الثَّانِى نَحْوُ؛ هَيْهَاتَ الْاَمْرُ أَيْ بَعْدَ وَ شَتَّانَ زَيْدٌ وَ عَمْرٌو أَيْ اِفْتَرَقَا وَ سَرْعَانَ زَيْدٌ وَ وَشْكَانَ عَمْرٌو أَيْ قَرُبَا وَ غَيْرِ ذَلِكَ.
فَمِنْهُ o mana-i fiillerdendir; اَسْمَاءُ الْاَفْعَالِ esma ül-efâl (isim fiil)’dir. وَ هُوَ ve o esma ül-efâl, مَا كَانَ بِمَعْنَى الْاَمْرِ emir manasında olan şeydir, أَوِ veya, الْمَاضِى mazi manasında. İsm-i fiiller iki kısımdır. Birincisi emir manasında olan ism-i filler, ikincisi ise mazi manasında olan ism-i fillerdir. Emir manasında olan ism-i fiiller mazi manasında olan ism-i fillerden daha çoktur. Avamil kitabında bir takım örnekler mevcuttur. Avamil derslerinden ism-i fiillere yani manel fiil’e göz atabilirsiniz. Bazı muzari manasında olan ism-i fiiller de vardır ama azdır, onlardan bazıları; أَوَّهُ ism-i fiili أَتَوَجَّعُ “ah sızlanıyorum, acı çekiyorum, sancılanıyorum” manalarındadır. أُفٍّ ism-i fiili أَتَضَجَّرُ “of, canım sıkılıyor, usanıp bıkıyorum” manalarındadır. وَيْ ism-i fiili ise أَعْجَبْتُ “vay, hayret ediyorum” manalarındadır. اَسْمَاءُ الْاَفْعَالِ terkibinin aslı; اَسْمَاءُ مَعَانِى الْاَفْعَالِ “fiillerin manalarının isimleri” şeklindedir. Mesela هَيْهَاتَ “uzak oldu” ism-i fiili söylenildiğinde بَعُدَ “uzak oldu” fiili değil de بَعُدَ fiilinin manası olan “uzak oldu” manası anlaşılır. وَ يَعْمَلُ ism-i fiil amel eder,عَمَلَ مُسَمَّاهُ müsemmasının ameli gibi, kendine isim yapıldığı fiilin ameli gibi, وَ لاَ يَتَقَدَّمُ ve tekaddüm etmez, öne geçmez, مَعْمُولُهُ o ism-i fiilin mamulü, عَلَيْهِ kendi önüne. الأَوَّلُ ism-i fiillerin evveli olan emir manasındaki ism-i fiilin misali; نَحْوُ؛ şöyledir; هَا زَيْدًا “Zeyd’i al” bu terkipteki هَا kelimesi, أَيْ yani, خُذْهُ “onu al” manasındadır. هَا emir manasıdaki ism-i fiillerdendir. وَ ve, رُوَيْدَ زَيْدًا “Zeyd’e mühlet ver” terkibindeki رُوَيْدَ kelimesi emir manasında bir ism-i fiildir ve أَيْ yani, اَمْهِلْهُ “Ona mühlet ver” manasındadır. وَ ve, هَلُمَّ زَيْدًا “Zeyd’i hazır et” terkibindeki هَلُمَّ kelimesi emir manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, اَخْضِرْهُ “Onu hazır et” manasındadır. وَ ve, هَاتِ شَيْئًا “bir şey ver” terkibindeki هَاتِ kelimesi emir manasında bir ism-i fiildir ve أَيْ yani, اَعْطِهِ “Ona bir şey ver” manasındadır. وَ ve, حَيَّهَلْ الثَّرِيدَ “Tirit çorbasına gel” terkibindeki حَيَّهَلْ emir manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, اِيتِهِ “ona (tirit çorbasına) gel” manasındadır. وَ ve, بَلْهَ زَيْدًا “Zeyd’i terk et” terkibindeki بَلْهَ emir manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, دَعْهُ “Onu (Zeyd’i) terk et” manasındadır. عَلَيْكَ زَيْدًا “Zeyd’e lazım ol, ondan ayrılma” terkibindeki عَلَيْكَ emir manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, اَلْزِمْهُ “ona lazım ol, ondan ayrılma” manasındadır. وَ ve, دُونَكَ عَمْرًا “Amr’ı al” terkibindeki دُونَكَ emir manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, خُذْهُ “Onu al” manasındadır. وَ ve, تَرَاكِ زَيْدًا “Zeyd’i terk et” terkibindeki تَرَاكِ emir manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, اُتْرُكْهُ “onu terk et” manasındadır. وَ غَيْرِ ذَلِكَ ve bu sayılanlardan başka bunlara benzeyenler. وَ الثَّانِى ism-i fiillerin ikincisi olan mazi manasındaki ism-i fiilin misali; نَحْوُ؛ şöyledir; هَيْهَاتَ الْاَمْرُ “o iş uzak oldu” terkibindeki هَيْهَاتَ mazi manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, بَعْدَ “uzak oldu” manasındadır. وَ ve, شَتَّانَ زَيْدٌ وَ عَمْرٌو “Zeyd ve Amr birbirlerinden ayrıldılar” terkibindeki شَتَّانَ mazi manasında bir ism-i fiildir, أَيْ yani, اِفْتَرَقَا “o ikisi ayrıldı” manasındadır. وَ ve, سَرْعَانَ زَيْدٌ “Zeyd çabuk oldu, yaklaştı” terkibindeki سَرْعَانَ mazi manasında bir ism-i fiildir, وَ ve, وَشْكَانَ عَمْرٌو “Amr çabuk oldu, yaklaştı” terkibindeki وَشْكَانَ mazi manasında bir ism-i fiildir. أَيْ yani, قَرُبَا “o ikisi yakınlaştılar” manasındadır. وَ غَيْرِ ذَلِكَ ve bunlar gibi bir takım mazi manasındaki ism-i fiillerdir.
Metnin Toplu Manası; Esma-i efal mana-i fiillerdendir. Bu mana-i fiiller emir ve mazi manasıda olurlar. Esma ul-efâl müsemmasının ameliyle amel eder ve mamulü kendi üzerine takdim edilemez. Emir ve mazi manasında olan ism-i fiillerin birincisi yani Emir manasındaki ism-i fillere misal tabloda verilmiştir.
Emir manasındaki ism-i fiiller | ||
هَا | خُذْ | Al! |
رُوَيْدَ | اَمْهِلْ | Mühlet ver |
هَلُمَّ | اَخْضِرْ | hazırla |
هَاتِ | اَعْطِ | ver |
حَيَّهَلْ | اِيتِ | gel |
بَلْهَ | دَعْ | bırak |
عَلَيْكَ | اَلْزِمْ | lazım |
دُونَكَ | خُذْ | Al! |
تَرَاكِ | اُتْرُكْ | Terk et |
Emir ve mazi manasında olan ism-i fiillerin ikincisi yani mazi manasındaki ism-i fillere misal tabloda verilmiştir.
Mazi manasındaki ism-i fiiller | ||
هَيْهَاتَ | بَعُدَ | Uzak oldu |
شَتَّانَ | اِفْتَرَقَ | Ayrıldı |
سَرْعَانَ | سَرِيعٌ | Hızlı oldu |
وَشْكَانَ | قَرُبَ | Yakın oldu |